Gülşah Dilsizoğlu (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Korhan Lokman (İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü)
Zeynep Sezin Sever (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Mert Uslu (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü
Dokuz Eylül Üniversitesi
Mimari Rapor
Projemiz kültürün maviyle harmanlandığı, İzmir'in pek çok anlamda merkezi sayılan Konak ilçesinin kıyı şeridinde tasarlanmıştır. Konak, bünyesinde Saat Kulesi, İlk Kurşun Anıtı gibi tarihsel ve sembolik öğeleri bulundurması sebebiyle sürekli bir manipulasyona maruz kalmış ve son 15 yılın bir numaralı gösteriş ve göz boyama aracı olmuştur. Akademik çevre, kentsel tasarımcı ve mimarların Konak üzerinde yoğunlaşması Konak'ı bir illüzyon makinası haline getirmiş, tarihi doku ile modernizm arasında etkileyici bir bağ kurma çabasına sürüklemiştir. Projemizde, kentin pek çok yerinden görülebilen, Konak'ın siluetine katkıda bulunan ve Konak'a yeni bir simge kazandıran bir tasarım düşünülmüş, bu nedenle ana fikir olarak " simge olma", "manzaraya açılma", "kamusal alanla bütünleşme" kavramları benimsenmiştir. Yapı, girişten itibaren yükselen üç sergi holünden oluşmuş, sunduğu mekânsal çözümler bağlamında esnekliğe gidilmiş, iç mekândaki esnekliği sağlamak amacıyla da geniş açıklıklar geçilmiştir. İç mekânda farklı sergi kullanımlarına olanak veren bu teraslama, dış mekânda farklı kotlardan oluşan çatı teraslarına dönüşmüştür. Bu teraslardaki yarı açık sergi mekânları ziyaretçilerin manzaraya yönelerek denizin tadını çıkarabilecekleri, yeşil çim alanlardan oluşmaktadır. Terasa çıkış ise ziyaretçilere manzarayı farklı perspektiflerden algılama olanağı sunan rampalar ile sağlanmış; çıkış esnasında İzmir'in mavi sularına bakmanın ve terasta yeşil çimenlere basmanın farklı bir deneyim olacağı düşünülmüştür. Teras olarak kullanılan çatıdaki yırtıklar teraslarda sergi alanlarına ait özel alanların oluşmasına; iç mekânda ise ışık oyunlarıyla görsel zenginlik kazandırılmasına, aynı zamanda sergi hollerinin doğal aydınlatılmasına olanak vermiştir. Sergi hollerinden ve servis mekânlarından oluşan kademeli Expo’nun dört yüzeyini saran çelik kafes sistem, terası yarı açık mekân olarak kullanmaya olanak vermekle birlikte, yapının simgeselliğini de destekleyen tasarımıyla, yapıyı adeta bir tül gibi kaplamıştır. 4000 m2’lik Expo alanının 3400m2’si sergi alanları, 600m2‘si servis alanları olarak kullanılmış, sergi alanları kendi içinde 1.700m2 -1.100 m2 -500 m2 olmak üzere üç farklı sergileme alanına; servis alanları da yönetim birimi, seminer ve toplantı odaları, personel odası, kafeterya, depolama alanları ve ıslak hacimler olmak üzere birimlere ayrılmıştır. Servis alanları sergi hollerinin kesişim noktalarında konumlandırılarak holleri gerekli ölçüde ayırmış, kütleler arasındaki geçirgenlik ile kütlelerin ve dolaşım akslarının akışkanlığını sağlamış ve sonunda kamusal alanla bütünleşerek kesintisiz bir aks meydana getirmiştir. Expo’ya deniz veya kara yoluyla ulaşan ziyaretçiler, Kordon, Konak Meydanı ve Konak İskele akslarının kesişiminde birleşerek yapıya doğru yaklaşırlarken Kordon aksının devamı niteliğindeki açık sergi alanlarının içinden geçerler ve yapıya ulaşırlar. Sonrasında istekleri doğrultusunda kapalı sergi alanlarını veya rampayla ulaşabilecekleri yarı açık sergi alanlarını gezebilirler. Manzarayı tıpkı bir sergi elemanı gibi farklı perspektiflerden ziyaretçilere sunan yapı, Konak’ın narin çerçevesi olmayı amaçlamıştır.
Mühendislik Raporu
Yapı, 1. Derece Deprem Bölgesi’nde (etkin yer ivmesi katsayısı Ao= 0,40) deprem yüklerinin çelik çerçevelerle taşındığı, süneklik düzeyi yüksek (R=8, taşıyıcı sistem davranış katsayısı) bir sistem olarak düşünülmüştür. Yapı Z2 yerel zemin sınıfı üzerine inşa edilecek olup, bu zemin sınıfına ait spektrum karakteristik periyotları TA= 0.15 sn TB= 0,40 sn’dir. Binanın kullanım amacı sergi alanlarının düzenlenmesi olarak düşünülmüş, buna bağlı olarak bina önem katsayısı I= 1,2 olarak alınmıştır. Bu koşullar altında ve proje verileri (kar yükü 0,80 kN/m2, rüzgâr yükü 0,80 kN/m2) dikkate alınarak kütlelere etkiyen deprem yükleri DBYBHY 2007’de verilen “Eşdeğer Deprem Yükü Yöntemi” kullanılarak ayrı ayrı hesaplanmış ve yatay yük olarak binaya etkitilmiştir. Binanın statik ve modal analizi SAP 2000 (V 8.2.3) yapı analizi programı ile gerçekleştirilmiştir. Hesaplarda dikkate alınan yük kombinasyonları 1,4G+1,6Q, 1,0G+1,3Q+1,3W, 0,9G+1,3W, 1,0G+1,0Q+-1,0E, 0,9G+-1,0E şeklinde alınmıştır. Bu kombinasyonlar da W= Rüzgâr yükü, E= Deprem yükü, G= Ölü yük, Q= Hareketli yük’tür. Binanın kullanım amacı göz önüne alındığında hareketli yük kullanım katsayısı n= 0,60 olarak alınmıştır. Yukarıda belirtilen hesaplamalar sonucunda taşıyıcı olarak; Borusan Mannesmann 219,1 mm dış çap, 10,0 mm et kalınlıklı 2 adet yuvarlak profilin, 101,6 mm dış çaplı yuvarlak profille birleştirilmesi sonucu oluşan birleşik çelik kolonlar kullanılmıştır. Sistemin kirişleri Borusan 200x200 mm ve 100x100 mm ebat, 10 mm et kalınlıklı kare profiller kullanılarak kafes kiriş mantığında üretilmiştir. Etkiyebilecek yanal yüklere karşı Borusan 33,7 mm yuvarlak profil çelik çaprazlar kullanılarak yapının yanal rijitliği arttırılmıştır. Yapıya üst örtü olarak düşünülmüş olan çelik kafes sistem 100x100 mm ve 200x200 mm kare profillerden oluşmuş ve birleşik çelik kolonlarla desteklenmiştir.