Onur Akın (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Aziz Şahin Ekicioğlu (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Doğan Türkkan (İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü)
Deniz Yazıcı (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Yıldız Teknik Üniversitesi
Mimari Rapor
Proje için İzmir’in seçilmesinin nedeni, İzmir’in uluslararası bir organizasyon olan Expo2015’in aday kentlerinden biri olmasıdır. İzmir’in kentsel kimlik bakımından bu organizasyona ev sahipliği yapması için önemli bir Expo Merkezi’ne ihtiyacı vardır. Bu ihtiyaca cevap verebilecek alanın uluslararası ölçekte ulaşım gereksinimlerini karşılaması gerekmektedir. İzmir’in odak noktalarından biri olan İnciraltı, bu gereksinimleri karşılamaktadır. İnciraltı bölgesinin İzmir’in havayolu, karayolu (1. Kordon), deniz yolu (İnciraltı arabalı vapur iskelesi) gibi ana ulaşım akslarının kesişiminde bulunması, aynı zamanda bölgenin kentsel konumu bakımından İzmir manzarasına hakim olması Expo Merkezi için önemli bir avantaj sağlamaktadır. Tasarımda suyun farklı kültürleri birleştirici bir öğe olarak ele alınıp bunun Expo bağlamında uluslararası kültürel etkileşimi yansıtması düşünülmüştür. Tasarım, topoğrafyada oluşturulan sürekli akslarla suyu karayla bütünleştirmektedir. Bu birleşim ise çelik malzeme ile sağlanmıştır. Çeliğin su ile birlikte kullanımı tasarımda esnekliği getirmiştir. Su ile ilişki lineer bir aksla değil hareketli bir varyasyonla sağlanarak yaşayan, algılanabilir bir tasarım düşünülmüştür. Topoğrafya farklı akslarla yer yer kaldırılarak sergi duvarları oluşturulmuştur. Bu yükseltiler peyzajda sınırlayıcı akslar yaratmış, altında kalan alan ise otopark olarak işlevlendirilmiştir. Zemindeki işlevsel nitelikleri taşıyan kırık düzlemlerin oluşturduğu bir platform ile kitlesel ölçekte alana hakim yapay bir topoğrafya tasarlanmıştır. Platform kitlelerarası sirkülasyonu sağlayarak proje temasını vurgulamaktadır. Topoğrafya ve platformun olumlu bir biçimde örtüşmesi sirkülasyonun devamlılığı açısından önemli bir avantaj sağlamıştır. Platformun İzmir manzarasına hakim oluşu, şehrin sergisi izlenimini oluşturmaktadır. Proje işlevsel gereksinim bakımından büyük bir kütle gerektirmektedir. Bu işlevin gerektirdiği kütle parçalara ayrılarak peyzaj ile birlikte tasarlanmıştır. Böylece insan ölçeğine baskın olmayan bir tasarım gerçekleştirilmiştir. Tasarımda alışılagelmiş masif kütlelerin dışına çıkılarak tasarım; formla tutarlı işlevsel mekânları oluşturmaktadır. Oluşan kütleler sergi alanları, konferans salonu, yönetim, restoran, info gibi birimleri meydana getirmektedir. Sergi mekânlarında öngörülen rampaların mekân içerisinde yansıma yaparcasına düzenlenmesi ve kütlelerin formlarında yapılan yırtıklar, konsollar kütlelerin statik duruşunu hareketlendirmektedir. Kütle cephelerinde açılan yırtıklar mekânın aydınlık düzeyini optimum şekilde sağlamaktadır. Yatay aksların oluşturduğu mekânsal birlik, simgesel bir kule önerisiyle düşeyde de sağlanmıştır. Kule yatayda dağılan kütleleri düşeyde birleştirerek algıda bütünlüğü getirmiştir. Kentsel ölçekte ise Expo Merkezi için bir simge olmaktadır.
Mühendislik Raporu
ProSteel 2008 Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması’nın konusu olan “expo” merkezi, farklı işlevlere sahip birkaç yapıdan oluşmaktadır. Buna göre yapı grubunun mimari kurgusunu tasarlayan mimarlık öğrencisi arkadaşlarla koordineli bir şekilde, taşıyıcı sistemler arasında sistemi en çok zorlayacak olan “kalıcı sergi yapısı”, statik çözümleme için uygun görülmüştür. Buradan elde edilen veriler ışığında diğer yapı birimlerinin taşıyıcı sistemlerinde, gerek görülen yerlerde, TSE 648 (Çelik Yapıların Hesap ve Yapım Kuralları) esas alınarak yapısal iyileştirme yoluna gidilmiştir. Kalıcı sergi yapısının strüktür sistemi, proje yerleşkesinin sahip olduğu zemin ve deprem koşulları göz önüne alınarak oluşturulmuştur. Taşıyıcı sistem tasarımında, özellikle düşey taşıyıcıların sürekli olmasına özen gösterilmiştir. Böylece yüklerin en uygun biçimde zemine aktarılması sağlanmıştır. Sap2000™ statik çözümleme programı yardımıyla modeli hazırlanan yapı birimi, TS 498 (Yapı Elemanlarının Boyutlandırılmasında Alınacak Yüklerin Hesap Değerleri) doğrultusunda düşey ve yatay yüklemelere maruz bırakılarak yapı iskeletini oluşturan taşıyıcı elemanlarda iç kuvvetler bulunmuştur. Bu esnada, sistemin ekstrenum sınır değerlerini belirlemek üzere farklı yük kombinasyonları eklenmiştir. Analiz sonucu emniyet gerilmesi esasına göre hesap yapılarak taşıyıcı strüktür eleman kesitleri, sınır değerlerin altında kalacak şekilde yeniden kontrol edilmiştir. Buna göre kolonlar HEA 300, kirişler IPE 300 ve tali kirişler IPE 150 şeklinde seçilmiştir. Taşıyıcı sistem elemanları, niteliksel çeşitlilik açısından minimumda tutularak belli bir standartlaşma yoluna gidilmiştir. Aynı zamanda TSE 648 ve TS 498’in yanısıra ABYYHY (Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik)’den de yararlanılmıştır. Yatay yüklemelere karşı (Bkz. Deprem ve rüzgâr yükleri) taşıyıcı strüktürün deplasman yapmasını engellemek üzere gerekli görülen yerlere daire enkesitli diyagonal çubuklar yerleştirilmiştir. Söz konusu diyagonal çubukların kullanımı ile belli bir eğime sahip kolonlara binen yatay yüklerin etkisi azaltılmıştır. Özellikle yapı kütlesinin köşesinde tasarlanan konsolun taşınması için, uygun mesnetlenme şartları gözetilmiştir. Konsol çalışan bölgede ise modüler kafesleme sistemiyle momentleri azaltarak geçme gayreti gösterilmiştir. Güçlü kolon-zayıf kiriş prensibi göz önüne alınmış, sistemin mekanizma durumuna geçmesini engellemek üzere berkitme levhaları kullanılmıştır. Sıcaklık değişimlerinden dolayı yapının maruz kalacağı genleşme ve büzülmeler dikkate alınmış, bunların yanında diğer mukavemet halleri için de uygun bağlantı noktaları tasarlanmıştır. Birleşimler yer yer kaynak ve çoğunlukla bulonlu olarak oluşturulmuştur. Bu da sistemin sünek davranışını olumlu yönde etkilemiştir. Döşemeler ise basit mesnetli trapez levha ve dolgu betonu ile oluşturulmuştur. Mimari projede yer alan duvarlar ise taşıyıcı niteliğinde olmadığı ve kompozit panel şeklinde tasarlandığından buralarda statik çözümleme yapılmamıştır. Sonuç olarak, genelde sistem kesiti referans alınarak, gerçek hayatta uygulanabilirliği mümkün bir yapıda aranan nitelikler sağlanmaya çalışıldı.