KARDEMİR, geçmişi neredeyse Türkiye Cumhuriyeti Tarihi kadar eskilere dayanan dev bir kuruluş. 1937 yılında başlayan serüvende uzun yıllar boyunca tırmanan bir başarı öyküsü izliyoruz. Ama sonrasında bir şeyler yolunda gitmemeye başlıyor ve 1994 yılında bambaşka bir şekil alıyor. Cumhuriyetin bu dev kuruluşu kapatılma noktasına geliyor ve yine ülke ekonomisindeki en ilginç özelleştirme örneği gerçekleştirilerek, kuruluş deyim yerindeyse küllerinden yeniden doğuyor.
Bu süreci bir de sizden dinleyebilir miyiz?
Fadıl DEMİREL: Sizin de bahsettiğiniz gibi köklü bir geçmişi var KARDEMİR’in. Ülkenin gurur duyduğu bir kurum olarak ortaya çıkıyor. Birbiri ardına gerçekleştirilen yatırımlarla büyüyor. Ülkenin sanayileşmesinde önemli bir rol oynuyor. Türkiye’deki sanayi tesisleri, fabrikalar, köprüler, tersaneler burada üretilen malzemeler ve mühendislerle gerçekleştiriyor. Fakat 1990’lı yıllarda 18.000 kişinin çalıştığı dev bir kuruluşa dönüşüyor ve bunu kaldıramaz hale gelip zarar ediyor. Kapatma kararı alınınca sendika devreye giriyor, Karabük halkı da kuruma sahip çıkıyor ve burada yeni bir dönem başlıyor. Kurum yeniden yapılandırılıyor. Ancak bu arada da ülkenin içinde bulunduğu kriz dönemlerinden etkileniyor. Fakat buna rağmen yenilenme çalışmaları, yeni yatırımlar ara verilmeden devam ediyor. KARDEMİR yeniden doğuyor. Yapılan yeni yatırımlara bakarsanız nasıl bir yenilenmeden bahsettiğimizi anlayabilirsiniz. Bu yatırımları görmek lazım. şu anda yaklaşık 4.000 kişinin çalıştığı, çok büyük gelişmeler kaydetmiş, yeni teknolojiler kazanmış, yenilenmiş ve güçlenmiş bir KARDEMİR görüyorsunuz. Özelleştirildiği 1995 yılından sonra Çelikhane Konvertör Sistemi, Kontinü Kütük ve Blum Tesisi, Kireç Fabrikası, Oksijen Fabrikası ve Curuf Değerlendirme Tesisi gibi önemli yatırımlar gerçekleştirilmiştir. 2003 yılından sonra ise Yeni Soğutma Kulesi yatırımları, Kok Fabrikalarının Modernizasyonu, Yüksek Fırınların Yenilenmesi, Kontinü Haddehanenin Modernizasyonu gibi çok sayıda önemli yatırım projesi tamamlanarak devreye alınmıştır. Yine bu dönem içerisinde yapımı gerçekleştirilen 4 no.lu yeni yüksek fırın ile sıvı hamdemir üretim kapasitesi yılda 1.700.000 tona çıkartılırken, kurulan Yeni Ray ve Profil Haddehanesi ile de Kardemir, ülkemizde ve bölge ülkeler arasında 72 metre boya kadar her türlü ray, 550 mm genişliğe kadar büyük boy profiller ve 200 mm genişliğe kadar köşebentlerin üretilebildiği tek sanayi kuruluşu haline gelmiştir. Bu modernizasyon ve yeni yatırım projeleri ile şirket, en gelişmiş teknolojik yapıya kavuşturulmuş ve rekabet gücü arttırılmıştır.
90’lı yılların sonu ve özellikle 2000’li yıllar Türkiye’deki yapısal çelik sektörünün de en çok gelişim gösterdiği dönemler. Bu dönem içinde sektör KARDEMİR’den beklenti içinde oldu. Sektördeki ithale dayalı malzeme karşısında hep neden KARDEMİR’in üretim yapmadığı sorusu soruldu. Yapılanlar yetersiz bulundu, dahası istendi. şimdi şimdi bu konuda gelişmeler görüyoruz. Nedir durum, siz bize aktarabilir misiniz?
Fadıl DEMİREL: Bizim şu anda yapısal çelik sektörüne yönelik 30’un üzerinde profil çeşidi üretimimiz var. Türkiye pazarında standart olarak kullanılan profillerin hemen hepsini üretiyoruz. Ancak eğer firmalardan özel ürünler isteniyorsa o tür taleplere de açığız. 550 mm’nin aşağısında olmak kaydıyla istedikleri profili onlara özel olarak üretebiliyoruz. Profil üretimde bir sorunumuz yok, ancak bu kadar çok çeşit olduğu zaman ürün yelpazenizde sizin, her türü aynı anda üretme şansınız olmuyor. Pazarın gerektirdiği ürünleri üretmek lazım, biz de öyle yapıyoruz. Bizim haddehane kapasitemizle senede 450 000 ton profil yapabiliyoruz. 450 000 ton ray ya da profil veya karışık olarak üretim yapıyoruz. Rekabet ortamındaki profil pazarında ürünlerin katma değerleri çok farklı. Biz de bu değerlendirmeleri yapıp katma değeri yüksek olan profil değerlerini üretmeyi tercih ediyoruz. Yoksa yapamayacağımız bir profil türü haddehanemizde yoktur. Ayrıca deneme üretimlerini yaptığımız yeni ürünlerimiz var. Hemen hemen 12 yeni ürünü çok kısa zaman içinde piyasaya sunacağız. Mesela kalın yuvarlakla Türkiye’de yapılmayan şeyler bunlar, 200, 180, 160, 150, 140 mm çapında, kalın, yuvarlak malzemeler üretmeye başlıyoruz. Bu Türkiye’de bir boşluktu, ithal ediliyordu, biz yerli üretici olarak üretime başlıyoruz.
Sahip olduğu köklü sanayi kültürü ile son yıllarda büyük atılımlar gerçekleştiren Kardemir, bir taraftan yenileme ve modernizasyon projeleri ile üretim teknolojileri yenilenirken diğer yandan kapasite artışı sağlayacak ve ürün gamını genişletecek yeni yatırım projelerini de hayata geçirmiştir. Bu yatırımlardan en önemlisi Yeni Ray ve Profil Haddehanesidir. Ocak 2006 tarihinde inşaat, Temmuz 2006 tarihinde montaj çalışmalarına başlanılan Ray ve Profil Haddehanesi, planlanan yatırım süresinden önce tamamlanmış ve Mart 2007 tarihinde ilk üretim gerçekleştirilmiştir. 3 Temmuz 2007 tarihinde resmi açılışı gerçekleştirilen Ray ve Profil Haddehanesi’nde 12-72 metre arası S 33 – S 60 kg/m rayın yanı sıra, 120-260 mm arası HE profiller, 160-550 mm arası IPE profiller, 160- 400 mm arası UPN profiller, 160- 500 mm arası IPN profiller, 120-200 mm arası köşebentler, 80- 200 mm arası yuvarlaklar ve 110-140 mm maden direği üretebilmektedir. 450.000 ton yıl kapasiteli ve günümüz teknolojisi ile donatılmış tam otomatik bir tesis olan Ray ve Profil Haddehanesi, ülkemiz ve bölge ülkeler arasındaki tek tesis olma özelliğindedir. Böylelikle Kardemir başta komşu ülkeler olmak üzere tüm dünya pazarlarına ihracat yapabilecek bir kuruluş haline gelmiş ve bu ürünlerin Türkiye ve bölge ülkeleri arasındaki tek üreticisi olarak, sektör içerisindeki yerini daha da güçlendirmiştir.
Yeni ürün çeşitlerini nasıl belirliyorsunuz? Pazarın istekleri nasıl anlaşılıyor?
Fadıl DEMİREL: Pazarı araştırıyoruz. Hem Türkiye, hem de dünya nereye doğru gidiyor bakıyoruz. Dünya hangi ürün yelpazesine kayıyorsa Türkiye’de de böyle olacak, başka türlüsü olamaz zaten. İnşaat sektörünün beklentilerini belirleyip, ürün çeşitliliğimizi buna göre planlıyoruz. Üretimini planladığımız yeni ürünleri de böyle belirledik. Yuvarlak kalın ürünler, farklı çaplı ürünler, haddelenmiş ürünler olacak. Geniş başlıklı profiller, köşebent ürünleri gelecek. I’larda U’larda da yeni ürünler olacak. Uygun tonaj gelirse yapamayacağımız profil yok sadece ona uygun hazırlık yapmamız gerekiyor. 1 ay içinde bu yeni ürünlerimiz de çıkmış olacak.
Pazarlamayı nasıl yapıyorsunuz? Bayilikleriniz mi var?
Fadıl DEMİREL: Biz bayilik sistemi kurmadık, kendimiz doğrudan pazarlıyoruz. Oldukça gelişmiş bir internet sitemiz var. Burada tüm ürünlerimizi, bütün özellikleriyle takip edebiliyorsunuz ve sipariş verebiliyorsunuz.
KARDEMİR’in ithal ürünlerle rekabet edebilecek düzeye geldiğini söyleyebilir miyiz?
Fadıl DEMİREL: Elbette, bunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Geçen gün yabancı bir ülkeden kabul heyeti vardı, ziyaretimize geldiler, kontroller yaptılar ve kıyasladılar, bizim yurtdışındaki benzer kuruluşlardan kat ve kat ileride olduğumuzu açıkladılar. İthal ürünlerle rahatlıkla rekabet edebilecek düzeydeyiz. En önemlisi bizim haddehanemiz yeni. Çok ciddi yatırımlar yaparak haddehanemizi yeniledik. Üretim kapasitemizi artırdık. Fiziksel olarak ürün çeşitliliği yaratırken, yeni teknolojilere yönelerek ürünlerin kimyasal yapısında da yenilikler kazandırdık. Yurtdışı üreticilerinin çoğunun haddehaneleri yeni değil. Diğer yandan biz cevherden üretim yapıyoruz, bu da kalite açısından çok önemlidir. Dolayısıyla bizim entegre tesisimizle, kurumsal yapımızla, makina parkı ve eğitimli eleman bakımından ciddi bir şekilde ileriye gidiş ve ileriye bakışımız var. Bu yatırımların değerini görmek lazım. Yeni yaratılan kapasiteler, online bilgisayar kontrollü profil üretimi, belge altına alınan kalitemiz, sertifikalarımız, tüm kriterlerimiz denetim altında. Üretim sorunlarının üstesinden geldik. şu anda kalite kontrollerinde %98’lere varan verimlerden bahsedebiliyoruz. Çevreye duyarlıyız, bu alanda da yatırımlarımızı tamamladık, sosyal sorumluklarımızı da yerine getiriyoruz. KARDEMİR kaliteden ödün vermeyen bir kurum olarak yoluna devam ediyor.
KARDEMİR ürünlerinin dünyadaki yeri nedir? İhracat durumu nasıldır?
Fadıl DEMİREL: KARDEMİR başta Iran, Irak, Suriye, Ermenistan, Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya gibi komşu ülkeler olmak üzere tüm dünya pazarlarına ihracat yapabilen bir kuruluş haline gelmiştir. Yapılan yatırımlar KARDEMİR’in sektör içerisindeki yerini de güçlendirmiş, ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında aranılır ürünleri üretebilen tesis konumuna taşımıştır. Dışarıda pazarımızı artırmak için de çeşitli ülkelerle görüşmelerimiz devam etmektedir.
Biliyoruz ki siz 30 yılı aşkın bir süredir demir çelik sektörünün içinde olan bir isimsiniz. Sekörün en önemli kurumlarının başında oldunuz. Bir dönem ERDEMİR Genel Müdürü idiniz, şimdi de KARDEMİR Genel Müdürlüğü makamındasınız. Sektörde vizyonunuz bilinir. Kişisel olarak Türkiye’deki Yapısal Çelik Sektörü’nün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz, görüşlerinizi bizlerle paylaşır mısınız?
Fadıl DEMİREL: Türkiye hızla kalkınan bir ülke. Bunu herkes de görüyor. Bölge için de önemli bir ülke. Türk firmaları dünyanın her tarafında itibar gören kuruluşlar haline geldi. Yapısal çeliğin gelişeceği yönünde düşüncem. Özellikle sanayi yapıları çok arttı ve bu alan sanayileşme alanı, yapısal çelik. İmalat sanayinde yapısal çeliğin ciddi bir pazar artışı var, pazar arttıkça da imalat firmaları artacaktır. Konstrüksiyon montajı yapan firmalar da artacak ve artıyor da. Sektörde kayda değer bir gelişme var. Zaman içinde yapısal çeliğin mühendisliği de gelişecek. Bu işin pazarının gerçekten oluşabilmesi için mühendisliğinin de gelişmesi lazım. Dizayn edebilecek kurumlar oluştuğu zaman sektör ilerleyecek diye düşünüyorum. Sektör açılacak ve hızlı büyüyecek diye görüyorum. İşin tasarım-mühendislik kısmında birtakım iyileştirmeler bu gelişmeye çok büyük ivme kazandıracak, bu olunca üretim pazarı da artacak diye bakıyorum. Trend bu yönde. Biz de zaten yapılanmamızı buna uygun geliştiriyoruz, bizim de ürün çeşitliğimiz de, kapasitemiz de artacak.
Başka neler göreceğiz KARDEMİR’de, gündemde neler var?
Fadıl DEMİREL: 3 Nisan’da kuruluş yıldönümü kutlamaları yaptık KARDEMİR’de. Ve burada da söyledik, üniversitemizle birlikte bir Çelik Enstitüsü kurmak için çalışmalara başlıyoruz. Bunu çok önemsiyoruz, ciddi bir sinerji yaratacağını düşünüyoruz. Hedefimiz de bu var. Ar-Ge çalışmalarının yapılacağı, literatürlerin toplanacağı, standartların geliştirileceği, bu alanda çalışmalar yapacak bir Çelik Enstitüsü kurmayı planlıyoruz. Yıllardır konuşuluyordu ama artık adım atmak lazım. Bu yapının yapısal çeliğin gelişimini de katkı vereceğine inanıyorum.
Diğer taraftan Demir Çelik Müzesi kurma çalışmalarımız var. Bunun için de Karabük Valimizle, İstanbul Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesinden ilgililerle görüşmelerimiz oldu. Biz tarihsel bir misyon da taşıyoruz, tabii ona uygun da davranmamız gerekiyor. Demir Çelik tarihimizi yansıtacak bir müze olsun istiyoruz. Çoğu ülkelerde bu var. Japonya’ya gittiğimizde gezmiştim, bakır madeni müzesi yapmışlar hiç unutamıyorum, etkileyiciydi. Türkiye’de biz bunu neden yapamayalım. Bu misyon da bize düşüyor.
Bir diğer yeni yatırım alanımız da liman. KARDEMİR’in limanı olacak. Bu şehrin de çehresini değiştirecek. Karabük halkına karşı da sorumluluklarımız var bizim.
Bu arada KARDEMİR’in de büyük destek verdiğini bildiğimiz Karabükspor futbol takımı 10 yıl aradan sonra Süper lige çıktı, kutluyoruz emeği geçen herkesi…
Fadıl DEMİREL: Evet, teşekkür ederiz. Birazdan bizler de kulübümüzün kutlamalarına katılacağız. KARDEMİR her yönüyle sektörüne, şehrine destek veren, ülkesine hizmet eden bir kurumdur. Sosyal sorumluluklarımızı hiç unutmayız. Karabük Üniversitesi’ne 500 kişilik Spor Salonu yaptık, üniversitenin mühendislik fakültesini yaptık. şimdi de İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nin binasını ki, 19.700 m2 inşaat alını var, bu fakülte binasını yapıyoruz. Her alanda en iyisini yapmaya özen gösteriyoruz, böyle de devam edeceğiz.