BORUSAN MANNESMAN ÖZEL ÖDÜLÜ
Oğuzhan Güldalı (Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü)
Yekta İpek (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Ecehan Esra Top (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
İstanbul Teknik Üniversitesi
Oğuzhan Güldalı (Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü)
Yekta İpek (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
Ecehan Esra Top (Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü)
İstanbul Teknik Üniversitesi
Mimari Rapor
Durum
Tasarımın konumlandırılmasında öncelikle “kentsel problem” tanımı üzerine düşünülmüş ve bu tanımdan hareketle, heterojenlik özelliği gösteren Beşiktaş ilçesi pilot bölge olarak seçilmiştir. Seçilen bu bölge, İstanbul'un taşıdığı birçok özelliği bünyesinde barındıran önemli bir merkezdir. Dolmabahçe Caddesi üzerinde seçilen alanın analizinde; Beşiktaş’ın geçmişteki yerleşimlerin odak noktalarından biri olması, günümüz İstanbul’unda yoğun yaya ve araç sirkülasyonunun olduğu bir noktada konumlanması gibi özellikleri değerlendirilmiştir.
Analizler Arazi,
semt sakinleri, günlük ziyaretçiler ve ulaşım aksına dahil olan yayalar olarak gruplayabileceğimiz yoğun bir kullanıcı potansiyeline sahiptir, fakat bu kullanıcılar arasındaki geçiş ve birlikteliği sağlayamamaktadır. Semt sakinleri cadde üzerinde yoğun noktalara geçememekte, ziyaretçiler ise arazi üzerindeki niteliksiz yapıların oluşturduğu duvarla sınırlanmaktadır. Kenti yaşanabilir ve algılanabilir kılan donatı alanları, bulundukları çevreyi tanımlayan ve özelleştiren en önemli araçlardır. Seçilen arazi ve yakın çevresinde ise, potansiyel kullanıcıyı çeken bir donatı alanı bulunmamaktadır. Dolayısıyla, “parsel”in makro ölçekte kentin kimliğinin oluşmasına katkı sağlayacak şekilde donatı alanına dönüştürülerek kamuya açılması gerekmektedir. Seçilen bölge genelinde, potansiyel kullanıcıların gereksinimlerine uygun işlevler bulunmamaktadır. Bölgedeki ulaşım aksına dahil olanların yarı kapalı, kısa sureli bekleme alanlarına; günlük ziyaretçilerin buluşma, oyalanma ve aktivite noktalarına; semt sakinlerinin ise bir araya gelerek toplanma ve olası bir deprem durumunda kullanılacak afet yönetim birimlerine ihtiyacı vardır. Ayrıca, tum kullanıcıların yollarının kesişmesine izin verecek kültürel faaliyetler de ihtiyaç kapsamındadır.
Sentez ve manifesto
Yapılan analizler sonucunda, tasarımın ana kararları yapının konumlandırıldığı çevre verileriyle bir bütün olarak düşünülmüştür. Taşıyıcı sistem kurgusu da bunları destekleyecek şekilde geliştirilmiştir. Yapının bulunduğu alan, gün içinde hareketin, beklemenin ve geçişlerin yoğun olduğu bir bölgededir. Dolayısıyla, yapı bu geçişleri destekleyecek şekilde konumlandırılıp, arazi üzerindeki sınırlar ortadan kaldırılmıştır. İkinci ve ÜÇÜNCÜ boyutta kamusal alanlar kurgulanmış ve kullanıcıları aynı hacimde toplayacak bir kent saçağı oluşturulmuştur. Bu sacağın altı da, “kitap-kafe, sanat galerisi, cokamaclı salon ve kullanıcılara yarı acık mekan alternatifleri sunan teraslar”la donatılmıştır. Seçilen bölgede kurgulanan kent dolgusu, uzerinde acılan boşluklarla iki taraf arasındaki geçirgenliği sağlamış, kamusal alanlar tanımlamış ve bu sayede kullanıcılar için saçak görevini üstlenmiştir. Yapının sunduğu Vistalar değerlendirilmiş; acık, yarı acık ve kapalı olarak biçimlenen bir kurgu düşünülmüştür. Acılan boşluklarla doğal havalandırma ve aydınlatma olanakları değerlendirilmiş ve kent saçağının dönüştürücü bir nitelik kazanarak, atıl durumda kalmış parçayı şehir hayatına dahil etmesi sağlanmıştır.
Mühendislik Raporu
PROSteel 2009 Çelik Yapı Tasarımı Öğrenci Yarışması’nın konusu bağlamında kentsel problemlere çözüm getiren yapı, İstanbul'un Beşiktaş ilçesinde kamusal bir yapı olarak düşünülmüştür. Mimari tasarım aşamasında verilen, strüktürün mekanlaşması kararı, virendel kirişlerinin çaprazlarla güçlendirilmesiyle somutlaştırılmaya çalışılmıştır. Strüktür olarak yapı, bir çerçeve ve ona bağlı çaprazlarla güçlendirilmiş virendel kirişlerinden meydana gelmiştir. Deprem ve rüzgâr altında strüktürün yapacağı yer değiştirmeleri önlemek için, gerekli görülen yerlere mimari projeyi bozmayacak şekilde çaprazlar atılmıştır. Böylece, yönetmeliklerde öngörülen yer değiştirme sınırları içinde kalınmıştır. Kolon ve kiriş profilleri mümkün olduğunca birbirine yakın tutularak, çerçeve düzleminde rejitlik değişimi minimuma indirilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, kullanılan profil çeşitleri minimumda tutularak malzemede standartlaşmaya gidilmiş ve imalat kolaylaştırılmıştır. Bina bitişik nizam olduğu ndan, di.er yapılarla arasında 5 cm dilatasyon derzi bırakılmıştır. Yapının statik analizi SAP2000 V.10 Nonlinear yapısal analiz programıyla yapılmıştır. Yapının profilleri, statik analiz aşamasından sonra Borusan Mannesmann profillerinden teşkil edilmiştir. Tüm bu hesaplar ve analizler “TS 498 - Yapı Elemanlarının Boyutlandırılmasında Alınacak Yuklerin Hesap Değerleri”, “Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik (DBYBHY) - 2007” ve “TS 648 - Çelik Yapıların Hesap ve Yapım Kuralları” standartları ışığında yapılmıştır. Yapısal analiz aşamasında 35 adet farklı yükleme kombinasyonu kullanılmış ve oluşabilecek maksimum kesit tesirleri belirlenip bu kesit tesirleri altında taşıyıcı tasarımı yapılmıştır. Yapısal analiz gerçekleştirilirken, hareketli yükler catı katında 2 kN/m2, di.er katlarda 5 kN/m2; rüzgâr yuku 8 m’ye kadar 0,4 kN/m2, 9-20 m aralığında 0,64 kN/m2 ve 20-24 m aralığında 0,88 kN/m2 olarak alınmıştır. Bunlara ek olarak, ölü yükler için kullanılacak malzemelerin ağırlıkları kataloglardan bakılıp kullanılmıştır. Dinamik analizde ise, deprem bölgesinin 1. derece deprem bölgesi ve Beşiktaş ilçesi zemininin Z2 sınıfında olduğu kabul edilerek hesaplar yapılmıştır. Yapı işlev olarak afet yönetim birimleri barındırdığı için, yapının afet sonrası hizmet vereceği düşünülerek bina önem katsayısı 1,5 alınmıştır. Seçilen Borusan Mannesmann profillerinin bağlantıları ise kaynaklı ve bulonlu birleşim olarak belirlenmiştir.