Eren Biroğlu (Mimarlık Fakültesi)
İsmail Coşgun (İnşaat Mühendisliği)
Mustafa Yılmaz (Mimarlık Fakültesi)
İstanbul Teknik Üniversitesi
Jüri Görüşü
Seçilen forma göre strüktür sistemi ağır, yapının bağlamı ile kurduğu ilişki zayıf bulunmuş, buna karşılık Mies van der Rohe’ye referans veren çelik ve camdan oluşan yalınlık arayışı ve içteki etkinliğin yarı saydam cephe yolu ile dışarıya yansıtılmasındaki olumlu çözümü nedeni ile Teşvik Ödülü ile değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Mimari Rapor
Kent kurgusunda önemli yer tutan “tipoloji” ve “tipler arası uyum”, arsa seçimi ve yapı oluşturulmasında önemli kriterlerdir. İstanbul kenti yapı tipolojisinde farklı niteliklerdeki yapıların bir arada bulundukları çevreler göze çarpar. Proje arazisinin bulunduğu 4. Levent, yapısal ölçekteki farklılaşmış örnekleri bir arada bulundurmasıyla bu çevrelere örnek teşkil eder. Proje mekânı, gökdelen gecekondu tartışmasının gölgesinde yer alır ve kendi içinde bu gölgeselliği yansıtır. Galeri Gölge ismiyle isimlendirilen yapı, yarı opak cephesinde sergilenen eserlerin gölgelerini bir oyun olarak sunar ve çevrenin gölgesel çatışmasına gönderme yapar. Çevrenin zıtlığını yapısal tasarımda da sürdüren Galeri Gölge bir iç-dış çatışmasına da sahne olmaktadır. Öyle ki; içeride serbest mekân oluşturulması amacıyla duvarlar ve yapıda kullanılması istenmeyen malzeme bina dışına alınmıştır.
Mies van der Rohe’nin klasik yaklaşımı olan iç duvarların dışarıya taşması daha doğrusu taşınması temel tutumuyla işlevinin ne olduğu, açık bütün bir iç mekânın dışarıdan algılanmasıyla söz konusu olmaktadır. Ana sirkülasyon aksı ile bu aksa dik ulaşım aksında konumlanmış duvar elemanları malzeme olarak da içeride kullanılması düşünülmeyen bir fazlalık gibi dışarıya atılmış bir niteliği belli eder. Tüm bu ipuçlarının yardımıyla iç mekânı kurguladığımızda oldukça modern, rasyonel ve brüt bir yapıyla karşılaşırız. Çeliğin taşıyıcı özelliğinin yanında mekâna çerçeve oluşturması, cephenin yarı opak niteliğinde yansıması bir işleyişin parçası olduğunu ortaya çıkartır.
Mühendislik Raporu
Statik hesap ve boyutlama esnasında mimarlarla sürekli görüş alışverişi yapılarak mimari tasarıma uygun çözümler geliştirilmeye çalışılmıştır. Yönetmelik ve şartnamelerden yararlanılmıştır. Statik hesap ve boyutlama esnasında yapısal analiz programı olan SAP 2000 kullanılmıştır.
Yapının temelinin kesin statik hesabı ve boyutlaması yapılmamakla birlikte deprem bölgesi, zemin koşulları ve mimari tasarım göz önünde bulundurularak iki yönlü sürekli temel yapılması gerektiği öngörülmüştür.
Kolonların statik hesabı yapıldıktan sonra mimari tasarıma uygun olarak kutu kesitli profil seçilerek boyutlaması yapılmıştır. Kolonlar birbirine sadece üstten bağlanmıştır. Kesitler yeterli olduğu için bu durum 10,5 m uzunluğundaki kolonlarda herhangi bir stabilite problemine yol açmamaktadır. Yapının yatay rijitliğini artırmak, deprem etkilerini karşılamak, sıcaklık değişmelerinden (farklarından) kaynaklanacak gerilmeleri karşılamak için gerekli yerlerde ve gerektiği şekilde kutu kesitli profil şeklinde çaprazlar kullanılmıştır. Çaprazların boyutlandırılması sırasında mimari tasarım doğrultusunda statik hesapların gerektirdiğinden daha büyük kesitler seçilmiştir. Aynı şey kolonlar için de geçerlidir.
Total mekân çözümü için gerekli büyük açıklığı geçebilmek için çatıda iki yönlü kafes çatı makası kullanılmıştır. Çatı kaplamasından gelen yükler ve kar yükleri kafes sistemin düğüm noktalarına tekil yük olarak etkitilmiştir. Çatıda stabiliteyi sağlayabilmek için kutu profile sahip çaprazlar kullanılmıştır. Bu çaprazlar aynı zaman da gerektiğinde sergileme elemanları asılabilecek şekilde boyutlandırılmıştır. Bu şartlar altında kafes çatı sisteminin ölü yükü, kar yükünü ve deprem yükünü yeterli güvenlikle ve sehimle taşıdığı görülmüştür. Mimari projede yer alan duvarlar betonarme olarak tasarlandığı için statik hesabı yapılmamıştır. Kendi kendini taşıdığı varsayılmıştır.
Deprem hesabı dinamik analiz şeklinde yapılmıştır. Yönetmelikten alınan spektrum eğrisi spektrum analizi için altlık olarak kullanılmıştır. Yapı yüksek süneklikte davranan çerçeve sistem olarak ele alınmıştır. Yapının ekonomik olması için kullanılan malzemelerin Türkiye’de üretilen (bulunabilen) ve özel üretim gerektirmeyen profil olmasına dikkat edilmiştir. Yapıda yaklaşık olarak 40 ton çelik kullanılmıştır.