TR|EN
Actual Content
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
Newsletter
Tevfik Seno Arda Lisesi
Publications > Çelik Yapılar
Sayı: 85 - Kasım - Aralık 2023

Teknik Makale




İSTANBUL DEPREMİNDE EN ÇOK HASAR GÖRECEK İLÇELER!


Bu manşetle ilgiyi çektiğimize göre sonrası çok da önemli değil! Habercilik sadece ilgiyi çekmek midir, yoksa gerçekleri aktarmak mı?
Yazı: Jeoloji Yük. Müh. Uygar Hülagü

Geoteknoloji Grubu Kurucu Ortağı




17 Ağustos 1999 sabahı güneş doğarken insanlar, İstanbul’un pek çok ilçesinde günün ilk ışıklarını evlerinin dışında karşılamış olsalar da “İşe gitmek lazım.” diyerek yola çıkıyorlardı. Elektrikler halen gelmemişti. Sosyal medyanın ve akıllı telefonların olmadığı o günlerde, arabalarda radyo dinleyerek neyle karşı karşıya olduğumuzu anlamaya çalışıyorduk. Ne yaşandığını idrak etmeyi ancak birkaç saat sonra başarabildik. Düşündüğümüzden çok büyük bir afetle karşı karşıyaydık. Sayılarını hiçbir zaman gerçekten bilemediğimiz on binlerce kayıp, bir o kadar yıkık ve hasarlı yapı…



O zaman en azından konu ile ilgili insanlara bir şeyler sorulur ve bilgi alınırdı. 6 Şubat depremleri sonrası, haber kanallarının kadrolu yorumcularının Ukrayna uzmanlığından deprem uzmanlığına geçmeleri gibi anında uzman yaratılmıyordu. O kadar umutsuzluğun ve hayal kırıklığının içinde küçük de olsa tek bir umut vardı. Bu depremin en azından yeni bir başlangıç olması. Peki, çeyrek asır sonra baktığımızda ne görüyoruz? Başlangıç oldu mu, ya da ne kadar oldu? Rivayet muhtelif…



Depremden 13 yıl sonra 2012’de ilan edilen kentsel dönüşüm yasası ile kapsamlı çalışmalar beklenirken, yasanın deprem riskli bölgelere öncelik vermesi yerine Bağdat Caddesi odaklı başlaması, aslında rantsal dönüşümden başka bir şey değildi. Yarım kalan Fikirtepe projesi, Zeytinburnu kentsel dönüşümü vb. gibi çalışmaların da ne yazık ki prompterden “Yatay yapılaşmayı teşvik ediyoruz.” diye okunan metinlerle pek ilgisi yoktu.



Peki, hiç mi bir şey yapılmadı? Yapıldı tabii. Çok özel bir yapıya sahip Marmara Denizi’nin detaylı araştırılması gerekiyordu. Tabii bütçe yoktu. Dış krediler ve desteklerle bütçe bulundu, çok ciddi seviyede araştırıldı. Sonuçları açıklandı. Üzerine olumlu olumsuz pek çok yorum yapıldı. Başımıza geleceği daha iyi tahmin etsek de çözüme dair yapılanlar ise genelde etkisiz kaldı.



Mesela toplanma alanları ilan edildi ve buralara deprem konteynerleri kondu. Bazılarının sonradan imara açıldığı ortaya çıktı. Şimdi o konteynerler nerede, pek bildiğimiz söylenemez.



Zemin bilgilerini belirlemek amacı ile mikro bölgelendirme çalışmaları yapıldı. Her ne kadar son aşamalarında “Yetkiler bakanlığa devredildi.” gerekçesiyle ciddi risk taşıyan kısımlarla ilgili çalışmalar tamamlanamasa da “Hiç yoktan iyidir.” diyebileceğimiz bir bilgilere ulaştık. Bu sürede yönetmelikler iki defa daha değişti. Halen kullandığımız Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY – 2018) 2019 başından itibaren resmen yürürlüğe girdi.



Bütün bu işler yapılırken en çok takıldığım konu yıllardır değişmedi. “İstanbul’un depreme dayanıksız ilçeleri” manşetleri birkaç ayda bir hep gündeme geldi. Marmara Bölgesi’nde 4 büyüklüğünü aşan her depremden sonra olmazsa olmazlar arasında yerini alan bu manşetler hep atıldı. Prim verildikçe atılmaya da devam edecek gibi duruyor.



İstanbul’un ilçe sayısı yıllar içinde değişkenlik gösterdi. Halen nüfus artışına paralel hizmet alanlarının değişmesi ile şehir 39 ilçeden oluşmakta. En son 2008 yılında ilçe bölünmeleri ve sayıların artışı söz konusu oldu. Son 40 yılda yaşanan değişimlerde; farklı iktidarlarda siyasi kaygılar, merkezi hükümetin söz sahibi olma çabası, seçim dengeleri nedeniyle değişiklikler hep yaşandı. İlçe aynı kalsa bile bazılarında sınırlar değişti veya yeni oluşturulan ilçelerde mevcut E5, TEM vb. ana yollar ilçe sınırı olarak belirlendi. Gece nüfusu azlığı neden gösterilerek Eminönü ilçesinin Fatih’e dâhil olması gibi değişiklikler de yaşandı. İlçe sınırlarının belirlenmesinde her türlü gerekçe söz konusu olmasına rağmen kesinlikle etkili olmayan tek etken ise jeolojik yapı veya zemin özellikleri oldu. E5, Ataköy ve Şirinevler’i tek bir çizgiyle sosyolojik olarak ayırabilirsiniz ama zemin özelliklerinin bu sınırla uzaktan yakından ilgisi yoktur.



Gayrimenkul değerleme açısından 1999 Depremi sonrasında spekülatif birçok değerlendirme ile karşılaşıldığı yadsınamaz. Konunun “zemin özellikleri” veya “zeminin sağlamlığı” bakış açısı ile manşetlere taşınması çoğu zaman yanıltıcı olmaktadır. Çünkü deprem sadece zeminle ilgili olsa olayı yapıdan bağımsız değerlendirebilirdik. Oysa burada zemin etkili bir faktör olmakla birlikte asıl önemli olan başımıza yıkılma ya da göçme ihtimali olan yapının sağlamlığıdır.



Üst yapıya ilişkin konulara fazla girmeden yeniden yapılan çalışmalar ve ilçelerin zemini konusuna dönelim. İstanbul’un Marmara Denizi içinde yer alan Kuzey Anadolu Fayı ve buna bağlı depremselliğin etkisinde bir il olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Olumlu bakılabilecek belki tek konu, bu fayın Adapazarı, İzmit gibi merkez ilçelerde olduğu gibi şehrin tam altında olmaması. Ancak beklenen Marmara Depremi’nin, özellikle kıyı dolguları veya zayıf alüvyon zeminler üzerinde ciddi sorun yaratacağı, bu alanlarda yüzeysel temelle inşa edilmiş yapılarda zemin büyütmesi nedeni ile çok etkili olacağı öngörülmekte. Öte yandan 2000 yılı öncesi yapılmış binalarda yapısal eksikliklerin bulunduğu, 1980 öncesi yapılanların pek çoğunun ise kentsel dönüşüme girmesi gerektiği ortada.



Takıldığım manşet konusundaki tutarsız bilgileri dikkate almamanızı gerçek bilgi için İstanbul Büyükşehir Belediyesinin B.Ü. Kandilli Deprem Araştırma Enstitüsü ile yaptığı ve 2020’de yayımlanan çalışmasını önermek istiyorum. İstanbul’un 39 ilçesi için yapılmış bu çalışmanın başlığı belki biraz antipatik gelebilir. “Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı” çok moral veren bir isim değil. Ancak, her ilçe için yapılan bu çalışmada pek çok detay mevcut.



İçeriği ana başlıklarla aktarmak istersek:

Öncelikle ilçenin mevcut yapı stoku ile ilgili grafik ve harita üzerinde detaylı bilgiler bulunuyor. (Örnek olarak Maltepe ilçesi verileri kullanılmıştır – 



Binalara ilişkin bilgilerin yanında su, doğal gaz, kanalizasyon hatları gibi altyapı verileri de mevcut. Takiben bölgenin zemin bilgileri, beklenen deprem ivmeleri, deprem yer hareketi durumu incelenmiş ve irdelenmiştir. Farklı haritalarda bu bilgiler de paylaşılmıştır. Sonraki aşamalarda ise hasar görebilirlik analizleri yapılarak farklı senaryolarda karşılaşılabilecek sonuçlar irdelenmiştir. Farklı düzeyde hasar görebilecek binalar sınıflanmış ve gece ve gündüz nüfuslarına göre olası kayıp ve yaralanmalar tahmin edilmeye çalışılmıştır.



Ayrıca altyapı hasarları da öngörülmeye çalışılmış, tüm bu veriler mahalle bazında listelenmiş ve haritada işaretlenmiştir. Benzeri şekilde kapanacak yollar da öngörülmüş ve haritalanmıştır. Burada Maltepe ilçesi için birkaç veriyi paylaştık.



Tüm ilçeler için yapılan bu çalışmalara aşağıdaki linkten ulaşmanız mümkündür.

https://depremzemin.ibb.istanbul/guncelcalismalarimiz/#olasi-deprem-kayip-tahmnler-le-ktapiklari



Sonuç olarak;

Her ne kadar yapılanlar, yapılamayanlarla oranlandığında azınlıkta olsa da bunları yok sayarak ilerlemek doğru değildir. Yorum yapmak yerine manşet çıkarılacak değerlendirme yapanlar zaman zaman gerçeklerden uzaklaşmaktadır. Bu abartılı değerlendirmelerden endişe duymak veya tam tersi rahatlamak yerine iki tık ile ulaşabileceğiniz çalışmalara bakmak ve ona göre yorum yapmak çok daha gerçekçi olacaktır.



Unutmamak gerekir ki öldüren deprem değil kötü inşa edilmiş binadır. Çadırda yaşamış olsak bizim için sorun olmayacak bu sarsıntılar, bina yıkımları nedeni ile kayıplara yol açmaktadır. Önlem almak için ilk tedbiri bugün bile almaya başlasak bir aşamadır. Yarını hiçbirimiz bilmiyoruz.



Kaynakça:


1 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü – “Maltepe Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı, Sayfa 20.

2 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü – “Maltepe Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı, Sayfa 21.

3 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü – “Maltepe Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı, Sayfa 33.

4 - İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü – “Maltepe Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığı, Sayfa 30.


Çelik Yapılar - Sayı: 85 - Kasım - Aralık 2023

Kendimizi Sınayalım

KENDİMİZİ SINAYALIM S.85



© 2014 - Turkish Constructional Steelwork Associaton