TR|EN
Actual Content
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
Newsletter
Tevfik Seno Arda Lisesi
Publications > Çelik Yapılar
Sayı: 80 - Ocak / Şubat 2023

Dijitalleşme




DEPREM CEPTEN “GELİYORUM” DERSE…


Omnitek Telekom CEO'su ve Bilişim Uzmanı Muammer Uysal, Android işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda yer alan deprem erken uyarı sisteminin çalışma prensibine ve sağladığı faydalara değindi.
Bir gece daha önce hiç duymadığınız bir alarm sesi ile uyanıp telefonu elinize aldığınızda ekranda “Deprem” mesajını görürseniz ne yaparsınız? Telefonunuz Android işletim sistemine sahipse artık böyle bir alarm sesi duyabilirsiniz panik olmayın ama haberdar olun. Bu alarmı aldığınız andan itibaren hiç vakit kaybetmeden ev halkını uyandırıp güvenli bir alana geçmelisiniz. Üstelik tüm bu işlemleri maksimum bir dakikanın altında bir sürede yapmanız lazım.



Google tarafından 2020 yılında muhtemel deprem noktalarına yerleştirilmiş 1700 civarı sensör (algılayıcı) vasıtası ile uygulanmaya başlayan Android deprem erken uyarı sistemi artık tüm dünyada kullanıcıların hizmetine açıldı.



Bir zamanlar mobil durumda birbirimiz ile konuşabilmek adına icat edilen “cep telefonları” günümüzde birbirimizle konuşmak dışında birçok şeyi de yapabiliyor. Dolayısıyla bu cihaza “telefon” demek ona büyük haksızlık etmek olur. Hatta bu cihazlarda “konuşmak” telefonla yaptığımız bir sürü iş arasında sonlarda kalıyor. Günümüzde yararlandığımız uygulamalara baktığımızda telefonu en fazla internet erişimi için kullanıyoruz. Çünkü artık 7/24 internete bağlıyız, öyle ki bağlantımız kesildiğinde strese giriyoruz.



Hal böyle olunca zaman içinde cep telefonları akıllı telefonlara, akıllı telefonlar da daha akıllı telefonlara dönüştüler. Yani cep telefonu evrimi hızla devam ediyor. Onlar akıllandıkça bizler de bu cihazlara daha fazla bağımlı hale geliyoruz. Mesela, akıllı telefonumuz olmadan yolumuzu bulamıyor, gideceğimiz güzergâhta trafiğe girmekten korkuyor hatta banka hesabımızdan para bile çekemiyoruz. Artık akıllı telefonlar elimiz ayağımız, bizim bir parçamız oldular.



Kullanmakta olduğumuz akıllı telefonlarda 10’un üzerinde sensör bulunuyor. Bu sensörler, bulunduğumuz konumdan telefonu kulağımıza götürdüğümüzde kararan ekran uygulamasına kadar birçok işlemi sorunsuz hallediyorlar. Söz konusu 10 sensörden biri olan “İvme Ölçer” yürürken adımlarımızı sayan, telefonu dik veya yan tuttuğumuzda anlayıp ekranı pozisyona göre değiştiren yani bizim telefonu kullanma konforumuzu belirleyen önemli görevler üstleniyor.



Dünyada 3 milyarı aşan Android cep telefonlarının sahip olduğu ivme ölçer sensörler, Mw 4,5 ve üzeri büyüklükte meydana gelen depremleri belirleyerek, depremden etkilenen coğrafyadaki telefon kullanıcılarına deprem uyarı sinyali gönderiyor.



Eğer Android işletim sistemine sahip bir telefon kullanıyorsanız, bu yazıyı okurken siz de akıllı telefonunuzda bahsettiğimiz özelliği aşağıda gösterilen yönlendirmeyi takip ederek hemen açabilir ve gerçekleşecek depremlerden haberdar olabilirsiniz. Bu arada bahsettiğimiz bu özellik şimdilik Android işletim sistemine sahip telefon kullanıcıları için, iOS kullanıcıları maalesef biraz daha bekleyecekler.



Ayarlar > Konum > Konum Servisleri > Deprem Uyarıları



Deprem erken uyarı sistemleri, deprem bilimini ve deprem izleme teknolojilerini kullanarak, bir depremin oluşturduğu sarsıntı dalgalarını uygun cihazlar ile tespit ederek insanları uyarmak için kullanılan sistemlerdir. Onlarca saniye öncesinde gelen uyarı sinyali insanların korunması için harekete geçmesine sebep olur.



Bu tür sistemler, saniyede sadece birkaç mil hızla hareket eden sismik dalgaları fark edip, depremin merkez üssü bölgesinden gelen elektronik uyarıların neredeyse anında gönderilebileceği ilkesiyle çalışır.



Sistemin nasıl çalıştığını özetlersek,

 

- Bir deprem sırasında, depremin merkez üssünden birkaç tür sismik dalga yayılır. 

- İlk olarak, daha zayıf ancak daha hızlı hareket eden P dalgaları, sinyalleri veri işleme merkezlerine ileten sensörleri tetikler.

- Algoritmalar depremin yerini, büyüklüğünü ve yoğunluğunu hızlı bir şekilde tahmin eder: nerede ne kadar büyük ve bunu kim  hissedecek?

- Sistem daha sonra, daha yavaş ancak daha yıkıcı olan S dalgaları ve yüzey dalgaları gelmeden önce tüm birimlere bir uyarı sinyali gönderir.



Depremin merkez üssüne yakın olan kişilerin önlem almaları için çok az zamanları olsa da uzaktakilerin depreme hazırlanmak için kritik saniyeleri olabilir. Otomatik olarak trenleri yavaşlatabilen veya gaz hatlarını kapatabilen bu erken uyarı sistemleri, böylece can ve maddi kayıpları önlemeye yardımcı olur.



Deprem erken uyarı sistemlerinin temel zorluğu, yalnızca birkaç saniyelik dalga verilerine bağlı olarak güvenilir tahminler üretmektir. Sismik veri toplama şebekesi, tek sensörlü bir istasyona kıyasla gelen dalga şeklinden daha fazla bilgi çıkarabilen, yüzlerce metreye yayılmış birbirine bağlı sensörler sistemidir. Optimum bir çözüm sağlamak için geleneksel tek sensörlü istasyonlardan ziyade sismik veri toplama şebekeleri daha çok kullanılan bir yöntemdir.



Günümüzde maden ocaklarında da kaza anında göçük altında kaç kişi olduğunu ve bu kişilerin göçük altında nerede olduklarını gösteren sistemler kullanılmaktadır. Bu sistemler yerin metrelerce altında yer üstü ile senkronize olarak çalışır ve kaza mahallinde kaç kişinin olduğunu hatta o kişilerin hayatta olup olmadıkları hakkında bilgi verir. Farklı sektörlerde bu ve benzeri teknolojik çözümlerin deprem erken uyarı sistemleri ile senkronize edilmesi halinde gelecekte olacak depremlerde çok daha az kayıplar yaşanacaktır.



Cehalete Neşter Vurmak Zorundayız

6 Şubat 2023 Pazartesi günü saat 04:17’de gerçekleşen merkez üssü Kahramanmaraş olan ilk deprem, 10 ilimizde yaşayan insanların büyük çoğunluğu derin uykuda yakaladı. İnsanlar, gecenin buzu donduran soğuk karanlığında en güvendikleri yer olarak düşündükleri sıcak evlerinde çatı ile zemin arasında sıkışıp kaldı. Birçoğu yaşam savaşı verdikleri yaşam üçgenlerinden sağ çıkamadı. Hayatlarını kaybedenlere rahmet, sağ kurtulanlara da acil şifalar diliyorum.



Elbette, toz bulutu dağılınca bu deprem için de yaşadığımız her deprem sonrasında yapıldığı üzere çok şey yazılıp çizilecek. Toplantılar, sempozyumlar, seminerler yapılacak, ta ki bir sonraki depreme kadar. Bir sonraki depremde yine “Balık hafızalıyız, ders almadık, bir arpa boyu yol almadık.” feryatlarını duyacağız. TV programlarında deprem kuşağı ülkesi olduğumuz gerçeğinden yola çıkılarak hâlâ nasıl böyle bir vurdumduymazlık içinde olabildiğimiz tartışılacak.



Oysa bütün hatalarımızın merkezinde oturan cehalet sorununa neşter vurmadıkça bu problemi kökünden söküp atmamız mümkün değil. Unutkanlığımıza bir nebze şifa olması dileğiyle sözlerime Mehmet Akif Ersoy’un bir şiirinin son iki satırı ile son veriyorum.



Tarih’i “tekerrür” diye tarif ediyorlar;

Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?


Çelik Yapılar - Sayı: 80 - Ocak / Şubat 2023



© 2014 - Turkish Constructional Steelwork Associaton