TR|EN
Actual Content
Steelorbis
Depreme Dayanıklı Binalar
Newsletter
Tevfik Seno Arda Lisesi
Publications > Çelik Yapılar
Sayı: 88 - Mayıs - Haziran 2024

Ajandam




DEPREM DİRENÇLİ YAPILAŞMA ZORUNLU



Geçen yıl 6 Şubat Kahramanmaraş ve 20 Şubat Hatay depremlerinden sonra, çeyrek asırdır yayın hayatını sürdüren Çelik Yapılar dergimizde Sayı 80’den (Ocak – Şubat 2023) itibaren iki ayda bir yayımlanan 7 sayımızda gerek sektör gerek kamu gerekse üniversiteler için deprem ile ilgili deneyimlerimizi ve önerilerimizi “Ajandam” yazılarımızda paylaştık.
Bu yazılara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.

https://tucsaevents.org/Docx/Ajandam_depremserisi.pdf

H. Yener Gür’eş

Türk Yapısal Çelik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı



87. (Mart-Nisan) sayımızda “Nihayet Türkiye de Çelik Yapı Konusuna Öncelik Vermeye Başlıyor” konulu yazımızı paylaşmıştık. O yazımızdan da bazı alıntılar yaparak, “Deprem Dirençli Yapılaşma” konusunun nasıl geliştiğini ve bir zirvede nasıl masaya yatırılacağını sizlerle bu sayımızda paylaşacağız.



Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesine Nasıl Gelindi

6 ve 20 Şubat 2023 depremlerinin hemen ardından tüm kamu ve yerel kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşları, firmalar ve vatandaşlarımız depremzedelerin yaralarını sarmaya koştular. Bu sırada, 11 Şubat 2023 tarihli Deprem-STK Platformu toplantısının ardından Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) tarafından da 14 Şubat 2023 tarihinde TUCSA üyeleri ve paydaşlarına açık “Deprem Dirençli Yapılaşma” toplantısı yapıldı.



23 Şubat 2023 tarihinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında, daha önce yapılan telefon görüşmelerine istinaden Metal Sanayi Dairesi Başkanı ve Bakan Yardımcısı ile Adıyaman, Hatay, Malatya ve Kahramanmaraş’ta yıkılmış olan küçük sanayi sitesi birimlerinin çelik olarak yapılması konusunda görüşme yapıldı ve bu konuda müşterek/koordineli çalışmamızın devamı hususunda mutabık kalındı.



OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın Bey’in daveti üzerine; afet sonrası yaraların sarılması (düzeltici faaliyetler) ve bundan sonraki depremlerde benzer üzücü olayların yaşanmaması için alınması gereken önlemleri (önleyici faaliyetler) görüşmek üzere 11 Mart’ta OSTİM OSB’de geniş bir katılımla toplantı yapıldı ve çok sayıda ilgili STK, akademisyen, sanayici çözüm arayışına başladı. Somut önerilerin belirlenmesi için 31 Mart’ta OSTİM OSB’de ikinci bir toplantı daha yapıldı. Toplantıda, özellikle deprem bölgesindeki betonarme ve çelik yapılar mukayesesi ile modüler yapılar konusunda sunumlar yapıldı. Bu toplantı sırasında, TUCSA tarafından OSTİM Teknik Üniversitesi, OSTİM OSB ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ile koordineli olarak Ankara’da “Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi (DDYZ)” yapılması önerisi benimsendi. 13 Temmuz 2023 tarihinde zirvenin hazırlık çalışmalarına başlandı. 26 Temmuz ve 27 Ekim 2023’te Yapı İşleri Genel Müdürü (YİGM) Banu ASLAN ziyaret edilerek yapılan hazırlıklar ve zirvenin konsepti hakkında bilgi sunuldu. Konu ile ilgili olarak Bakanımızın ziyareti 31 Mart 2024 Yerel Seçim hazırlıkları nedeniyle ancak 25 Nisan 2024 tarihinde mümkün olabildi.



OSTİM OSB Merkezinde 6 Mart 2024 tarihinde yapılan toplantıda, 30 Eylül 2024 Pazartesi günü yapılmasına karar verilen zirvenin iki gün olması ve ikinci günü olan 1 Ekim 2024’te de “Sismik İzolatörler ve Sönümleyiciler” temasının ele alınması prensip olarak benimsendi.



Konuyla İlgili Ziyaretler

3 Nisan 2024 tarihinde “Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi” hakkında bilgi paylaşmak, “Deprem sonuçlarına istinaden Sanayi Yapılarının neden çelik olması gerektiği” konusunu görüşmek ve “WSA constructsteel’in 29-30 Nisan 2024 tarihinde İstanbul’da gerçekleştireceği, Türkiye’ye destek konusunu da içeren toplantısına” davet etmek üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü ziyaret edildi.



17 Nisan 2024, ÇŞB Yapı İşleri Genel Müdürü ziyaret edilerek gelişmeler hakkında kendilerine bilgi verildi.



25 Nisan 2024 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet ÖZHASEKİ; TUCSA delegasyonu ve paydaşlarından oluşan heyeti, Bakan Yardımcısı Hasan SUVER ve Yapı İşleri Genel Müdürü Banu ASLAN ile birlikte kabul etti.



Toplantı sırasında görüşülen hususlardan bazıları aşağıdaki gibidir;

1. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı; Dünya Çelik Birliği (WSA) constructsteel biriminin 29-30 Nisan 2024 tarihinde İstanbul’da gerçekleştireceği Özel Toplantıya Bakan Yardımcısı Hasan SUVER’e, programının yoğunluğu nedeniyle katılamayacağını ancak Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının konuya verdiği önemi göstermek açısından YİGM ile birlikte katılmalarının uygun olacağını bildirdi.

2. Önemli olduğu değerlendirilen ve birçok kamu kurum ve kuruluşunu ilgilendiren Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesinin kamu nezdinde yaratacağı etkiyi ve faydayı artıracağı gerekçesiyle TUCSA Başkanı tarafından sunulan, “DDY Zirvesinin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Himayelerinde” yapılması önerisi Sayın Bakanımız tarafından uygun görüldü.

3. Depremden elde edilen dersler çerçevesinde çelik yapı sektörünün gelişmesine duyulan ihtiyaç dile getirilirken, Düzeltici Faaliyetler ve gelecek depremlere hazırlık kapsamında Önleyici Faaliyetler çerçevesinde öneriler sunuldu.



Deprem Hakkındaki Raporlar ve Değerlendirmeler


Bu coğrafyada, binlerce yıldır depremler olmuş, 100 binlerce can almış ve bu doğa olayı olmaya devam edecek. Cumhuriyet döneminde yaşadığımız ve asrın üç büyük felaketi olarak nitelenen depremlere bakarsak şunları görürüz;


  • 26 Aralık 1939 tarihinde (bazı kaynaklara göre 27 Aralık 1939 saat 01.57’de) moment büyüklüğü 7.9 Mw olan Erzincan Depremi’nde 32.962 vatandaşımızı (17.820.950 olan nüfusun %0,185’ini),

  • 17 Ağustos 1999’da başlayan ve 12 Kasım’da Düzce’de devam eden 7.4 Mw büyüklüğündeki Büyük Marmara Depremi’nde 18.373 canımızı (65.537.749 olan nüfusun %0,028’ini),

  • 6 Şubat 2023 tarihinde, saat 04.17’de Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki ve ardından saat 13.24’te merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğünde iki deprem ile 20 Şubat 2023’te merkez üssü Yayladağı olan bir deprem ve ardı sıra gelen artçı depremlerde yaklaşık 55.000 insanımız (85.372.377 olan nüfusun %0,064’ü) hayatını kaybetti. Başlangıçta 11 ilimiz etkilendiyse de daha sonra 17 ilimiz “Genel Hayata Etkili Afet Bölgesi” ilan edildi.


Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığının 17 Mart 2023 tarihinde yayımlanan raporunun (https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023-Kahramanmaras-ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf) 65. sayfasında yer alan Tablo 34 (Bölgedeki Yıkılan/Yıkılacak Binaların Durumu) rakamlarına göre depremden etkilenen 11 ilde; 35.355 binanın (96.100 bağımsız bölümün) yıkıldığı, 17.491 binanın (60.728 bağımsız bölümün) acil yıkım beklediği, 179.786 binanın ağır hasarlı olduğu (yıkılan ve yıkılacak binaların toplamı 232.632), 40.228 binanın orta ve 431.421 binanın ise hafif hasarlı durumda olduğu tespit edildi.



Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün, 19 Şubat 2023 tarihi itibarıyla yayımladığı Hasar Tespit Raporu’ndan sonra 28 Şubat 2023 tarihinde yayımladığı bilgide şu veriler yer almaktadır: İncelenen bina sayısı 1.520.000, yıkık ve ağır hasarlı olan bina sayısı 202.000 ve bağımsız birim sayısı 582.000’dir. Yapı İşleri Genel Müdürlüğünün 12 Haziran 2023 tarihli incelemelerine göre ise yıkık bina sayısı 38.901, acil yıkılacak 21.208, ağır hasarlı 202.366 (toplam acil, ağır hasarlı ve yıkık konut sayısı 262.475), orta hasarlı 44.346, az hasarlı 627.805 bina tespit edilmiş, 132.780 binada ise hasar tespiti yapılamadığı açıklanmıştır.



Yukarıda belirtilen Deprem Sonrası Değerlendirme Raporunun 35. sayfasında yer alan “Deprem Bölgedeki Binaların Taşıyıcı Sistemi %” Tablosuna göre, depremden etkilenen ilk 11 ildeki 5.649.317 bağımsız birimin de yer aldığı binaların (sanayi yapıları dâhil) %86,7’si betonarme, %3,5’i yığma, %3,6 prekast beton prefabrik, %2,4’ü çelik (büyük çoğunluğu sanayi yapısı), Söz konusu tabloda “Daire” satırında belirtilen konut özelinde bakıldığında; %95,4’ü betonarme, %1,3’ü yığma, %0,6’sı prekast beton prefabrik, %0,4’ü çelik taşıyıcı sistemli yapılardır. Tablo 20 [İl bazında Hasar Tespit Raporu (6 Mart 2023)] rakamlarına göre; bu binalardan 518.009 konutun yıkılmış/ağır hasarlı/acil (%9,2), 131.577 adedi orta hasarlı (%2,3) ve 1.279.727 adedi az hasarlı (%22,7) olarak belirlenmiştir. Bu rakamlar daha sonra yapılan incelemeler sonucunda bazı değişikliklere uğramış olabilir. 2023 Meclis Deprem Araştırma Komisyonunun raporuna göre; depremin Türkiye’de toplam maliyeti 148.8 milyar $ olmuştur.



Depremin bilançosuna baktığımızda;


  • 262.475 betonarme, beton prekast prefabrik ve yığma yapı göçtü veya sonradan yıkıldı.

  • Deprem sonrasında yayımlanan resmî rakamlara göre yaklaşık 50 binin üzerinde insanımız beton blokların ve yığma yapıların altında can verdi.

  • Hiçbir çelik yapı göçmedi. Bu bir tesadüf değil, bugüne kadar üzerine yeterince eğilmeye vakit ayrılmayan bilimsel bir sonuçtu.


Her büyük depremden sonra bilim insanları, yaşanan depremden bilimsel ders çıkarmak için deprem bölgesine gidiyorlar. Bizde de kısa süreli benzer incelemeler oldu, her bir yönetmelik güncellemesinde çok değerli akademik çalışmalar yapıldı, hesap yöntemleri güncellendi, güvenlik katsayıları artırıldı. Ancak görüldü ki yönetmelik çalışmaları tek başına ölümleri ve kayıpları engellemiyor. Bunun nedeni; şu sorunun yeterince hesaba katılmaması veya değerlendirilmemesi olabilir: “Japonya ve Amerika gibi gelişmiş deprem ülkelerinde neden bu kadar çok çelik yapı yapılıyor?” Yanıt basit: İnsanlar ölmesin diye!

 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü (YİGM) tarafından 29 Mart 2023 tarihinde verilen talimat üzerine Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) tarafından gerçekleştirilen “Çelik Yapıların Hasar Tespit Çalışmaları” kapsamında 250 binin üzerinde binanın yıkıldığı ve ağır hasar aldığı, çelik yapıların özellikleri nedeniyle depreme dayanıklılık açısından çok iyi performans gösterdiği görüldü. Bu çalışmaların sonucunda; bundan sonraki depremlerde 10 binlerce insanın ölmemesi, 100 binlerce binanın yıkılmaması, telafisi zor 100 milyarlarca dolar ekonomik kayıplara uğranmaması için tek çarenin, önleyici faaliyetler kapsamında Japonya ve Amerika’daki gibi depremde yıkılmayacak deprem dirençli (resilient) yapılar yapmak olduğu sonucuna varıldı.

 

Yapılan görüşmelerde, gelişmiş deprem ülkelerinde olduğu gibi çelik yapıların avantajlarından neden yararlanamadığımız sorusunun yeterince sorulmamasının nedeninin, Prof. Dr. Psikolog Üstün Dökmen’in tanımıyla “öğretilmiş çaresizlik” içinde, yıllarca “çelik pahalıdır” gibi bugün için değer mühendisliğini hiçe sayan, bilimsellikten uzak ön yargıların ve bahanelerin arkasına saklanmak olabileceği değerlendirildi. Bu zirvede, çeliğin ilk yatırım maliyetinin bazen daha ucuz, bazen kabul edilebilir ölçüde pahalı olduğunu, ancak her durumda daha ekonomik olduğunu görmek mümkün olabilecek. Üstelik pahalı sandığımız bu fark, son depremde ölen 55.000 insanın canından daha mı değerliydi?



Belli ki 1929 Erzincan Depremi’nden bugüne kadar yapılanlar yeterli olmamıştır. Albert Einstein, George Bernard Shaw, Max Nordau, George A. Kelly, Rita Mae Brown, John Larroquette, Jessie Potter ve Werner Erhard gibi isimlere de atfedilen, “Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek mümkün değildir” sözleriyle ifade edildiği gibi depremlere ve yapı sektörüne farklı açılardan bakma, farklı şeyler yapma zamanıdır. Bizim de yaşanan depremden yeterince ve gerçekçi ders almamız ve alışkanlıklarımızın dışında çözümler üretmemiz şarttır.



Çok geç kalınmış da olsa değişim başlamıştır ve devam edecektir. Bütün bu alışkanlıkların birkaç ayda ya da yılda değişmesi mümkün değil elbette. Bunu gerçekleştirmek için;


  • Yeni yapım teknikleri ve teknolojileri kullanılmalı, birbirini beklememeleri için aralarında denge tesis edilmeli,

  • Çelik yapı oranını ilk aşamada %5’ten %30’a çıkarmak için yetersiz kalan insan kaynağı, bilgi ve mevzuat gibi alt yapımız tamamlanmalı, güven iklimi geliştirilmeli,

  • Değişim sırasında toplumun menfaatlerini bir kesimin menfaatlerinin önüne geçirecek denetim sistemleri oluşturulmalı,

  • “Ben ne yapabilirim ki” umursamazlığından uzaklaşılmalıdır.


Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi (DDYZ)

Bu büyük depremden ders çıkarmak için dünyanın her tarafından bilim insanları deprem bölgelerini ziyaret ediyorlar. Biz de deprem bölgesindeki çalışmalarımızdan elde edilen derslerin paylaşılması, aynı anda çeşitli yapım tekniklerinin ve malzemelerinin kullanılması suretiyle ekonomik ve süratli çözüm önerilerinin masaya yatırılması, depreme karşı avantajları bilinen ancak ülkemizde bu avantajlarından yeterince yararlanılmadığı görülen çelik yapılar hakkındaki bilgilerin yaygınlaşması ve geliştirilmesi amacıyla 30 Eylül–1 Ekim 2024 tarihlerinde Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi gerçekleştireceğiz. İlk gününde; mevcut deneyimlerden alınan dersleri de kapsayan “Deprem Dirençli Yapılaşma” ve ikinci gününde; “Sismik İzolatörler ve Sönümleyiciler” temalarının ele alınacağı zirve, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı himayelerinde Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) tarafından, OSTİM Teknik Üniversitesi, OSTİM OSB ve Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) ile koordineli olarak Ankara’da, OSTİM Teknik Üniversitesi kampüsünde yapılacaktır. Zirveye; deprem direnci ile ilgili tüm kamu kurum ve kuruluşları, üniversiteler, sanayiciler, yapı deprem tasarımcıları, araştırmacılar, mimarlar, mühendisler, yatırımcılar ve çelik yapı kullanıcıları davetlidir.



YAPILARDA ÇELİK KULLANIMININ ARTIRILMASI STRATEJİSİ

Deprem dirençli yapılaşma kapsamında ele alınacak olan “Yapılarda Çelik Kullanımının Artırılması Stratejisi” belirleme çalışmalarına başlandı. Eylül ayı içinde yapılması planlanan toplantıda;

1. Çelik yapıların neden yeterince kullanılamadığı,

a. Çeliği bilen mimar, mühendis, teknik personel yeterli mi?

b. Üniversitelerde çelik dersleri yeterli mi? Neden?

c. Çelik yapılar kamu ve özel yatırımcılar ile yükleniciler tarafından yeterince bilinmiyor mu?

d. Kararı, ilk yatırım maliyeti açısından pahalılık veya ekonomiklik, döngüsel ekonomi, değer mühendisliği (value engineering), sürdürülebilirlik, yangın ve korozyon endişesi gibi yaklaşımlar nasıl etkiliyor?


2. Çelik kullanımını etkileyen yukarıdaki konularda alınabilecek önlemler bütünü ne olmalı?



Konularının değerlendirilmesi beklenmektedir. Bunun birçok nedeni olabileceği, çözümün “filin ayağı, kulağı, hortumu” gibi münferit ele alınmadan bir bütün olarak sonuçlandırılması gerekliliği göz önünde bulundurulacak, konu taktik değil stratejik bakış açısıyla ele alınacaktır. Gelecek sayımızda daha detaylı bilgi paylaşılacaktır.



ÇİN’DEN MODÜLER YAPI KONUSUNDA İŞ BİRLİĞİ ÖNERİSİ

Çin firması XLOOK Holdings Limited şirketinden 3 yetkili ile birlikte Taşımacılar Konfederasyonu (TAŞKONFED) YK Başkanı Murat KILINÇ ve TAŞKONFED Uluslararası Koordinatörü Hakkı GÜNGÖREN 16 Mayıs 2024 tarihinde derneğimizi ziyaret etmiş ve Türkiye için yapmak istedikleri konusunda kısa bilgilendirme yapmış ve sunum dosyasını vermişlerdir.



Firma yapay zekaya dayalı volümetrik yapı tasarım, üretim ve montajı ile ilgili olup, Türkiye’de Murat KILINÇ’ın da içinde bulunacağı bir iş birliği düşünmektedir. İlk aşamadaki amaçları, Türkiye üzerinden Avrupa ve yakın bölgelere pazarlama yapmaktır.



XLOOK Holdings Limited şirketinin firmalarımızı ziyaret isteği e-mail ile Hafif Çelik Yapılar Sektör Danışma Kurulu (SDK-1h) ve Geleneksel Çelik Yapılar Sektör Danışma Kurulu (SDK-1g) üyeleri ile paylaşılmış, ancak Türkiye’de kalacakları süre çok kısıtlı olduğundan 17 Mayıs 2024’te üyelerimizden biri ile görüşebilmişlerdir.



GELECEK DÖNEM ETKİNLİKLERİMİZ



ECCS Yıllık Toplantıları ve 11. Uluslararası Çelik Köprü Sempozyumu


ECCS Yıllık Toplantıları ile Avrupa Çelik Köprü Ödülleri (European Steel Bridges Awards) 2024 töreni 10-11 Eylül 2024 tarihlerinde Çek Cumhuriyeti Prag’da gerçekleştirilecektir. 10.’sunu İstanbul’da gerçekleştirdiğimiz Uluslararası Çelik Köprüler Sempozyumunun 11.’si (11th International Steel Bridges Symposium) 11-13 Eylül 2024 tarihlerinde Prag’da yapılacaktır.



Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi

Ayrıntıları yukarıda verilmiş olan ve Sismik İzolatörler ve Sönümleyicileri konusunu da kapsayacak Deprem Dirençli Yapılaşma Zirvesi 30 Eylül-1 Ekim 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecektir.



Proje Atölyesi 2024


Geçen yıl gerçekleştirilen TUCSA Yaz Okulu 2023 kapsamında verilen proje atölyesi çalışmalarının daha etkin sonuç vermesi amacıyla, bu yıl 20 mimar ve 20 inşaat mühendisi kontenjanı ile Proje Atölyesi düzenlenecektir.



TUCSA Yaz Okulu 2024

Geçen yıl 1031 öğrenci ve profesyonelin katıldığı çelik yapılar konusunda 60 saat süreli eğitim verilen TUCSA Yaz Okulu 2024 hazırlıkları devam etmektedir.



25. Yapısal Çelik Günü

Bu yıl da 4 Aralık 2024 Çarşamba günü yine İstanbul Marriott Asia Otelde yapılacak olup duyurularına kısa süre içinde başlanacaktır.



BÜYAP Ortaokulu Projesi

Boğaziçi Üniversitesi Yapı Kulübü (BÜYAP) tarafından 2010 yılından beri yapılan 3 okula ilave olarak bu yıl da Hatay Yayladağı Şenköy Mahallesinde bir çelik orta okul binası yapılması planlanmıştır. Hadde çelik ile takviye edilmiş hafif çelik yapı olması nedeniyle TUCSA Yapısal Çelik Eğitim ve Araştırma Merkezi İktisadi İşletmesi (YAÇEM) tarafından ve koordinesinde bilgi ve deneyim desteği verilmektedir.



21. Çelik Yapılar Tasarım Yarışması 2025

Bu yıl BÜYAP tarafından gerçekleştirilecek projenin bundan sonraki yıllarda TUCSA organizasyonunda BÜYAP başta olmak üzere GENÇEL (Genç Çelikçiler) platformu ile koordineli olarak gerçekleşmesi için çalışma başlatılmış olup, 21. Çelik Yapılar Tasarım Yarışması (SteelPRO 2025) da ona paralel olarak düzenlenecektir.


Çelik Yapılar - Sayı: 88 - Mayıs - Haziran 2024

Projeler

ÖREN TERSANESİ

Kendimizi Sınayalım

KENDİMİZİ SINAYALIM 88



© 2014 - Turkish Constructional Steelwork Associaton