10.08.2010
Yakup HAZAN: “Çelik Hayallerimi Gerçekleştiriyor”
Başlangıçta bu projeyi yabancı mimarlara vermek istediler. Buradan başlayalım sohbetimize.. Bu projede bu karardan dönüldü ama birçok projenin yabancı mimarlara çizdirilmiş olduğunu bile duyuyoruz... Neden böyle oluyor?
Türkiye'de yeni yapılacak önemli yapılar, maalesef idari güçler tarafından yerli mimarlara yaptırılmak istenmiyor. Bu yapıların yabancı mimarlar tarafından yapılmasını daha uygun görüyorlar. Çünkü Türkiye'deki mimarların bu işleri yapamayacağını düşünüyorlardı. Mimarlar Odası ve Serbest Mimarlar Derneği bunun için çok ciddi bir mücadele verdiler. En sonunda ulusal bir yarışma olarak yapılmasına karar verildi. "Türkiye'de de bu iş yapılabilir, deneyin, bakın" diye bastırdılar, "Örnekleri de vardır, çünkü Türkiye'de yarışmalar bir yere oturmuştur, belli bir standardı vardır ve bu gelenek hep devam eder zaten" dediler ve nihayetinde kabul ettirdiler. Böylece peş peşe yarışmaya çıkıldı.
Üç yarışma açıldı ve siz İzmir Adnan Menderes Havalimanı Dış Hatlar Terminali Yarışması'nda 1'ncilik, Ankara Esenboğa Havalimanı İç-Dış Hatlar Terminali Yarışması'nda 2'ncilik, Dalaman Havalimanı Dış Hatlar Terminali Yarışması'nda da 3'ncülük aldınız. Aynı tür yapı için aynı anda üç farklı tasarım yaratmak zor olmadı mı?
Ben öğrenciliğimden bu yana havaalanlarıyla ilgili dokümanlar, kitaplar, yayınlar biriktirirdim. Özel bir ilgim vardı bu tür yapılara karşı. 15 yıldır havaalanlarıyla ilgili yayınları toplandım, inceledim.
Bir gün ben bir havaalanı yapacağım diye düşünüyordunuz herhalde...
Evet, istiyordum doğrusu. Ondan önce de Antalya Otobüs Terminali'ni yapmıştım zaten. Yani ulaşım yapılarıyla ilgili bir birikimim var. Havaalanı yarışmaları açılacağını duyduğumuz anda bizim büroda çalışmalar başladı. Havaalanı sistemleri, bagaj sistemleri, çek-in'ler, en son teknolojinin ne noktada durduğu, mekanların nasıl hazırlandığı gibi biz çalışmaya başladık. Biz bu üç yarışmada Birincilik, İkincilik ve Üçüncülük aldık ama onun arkasında 1.5 yılın çalışması vardır.
Çok benzer olabilirdi, yabancı projelerden esinlenmeler olabilirdi...
Zaman olarak da yakın olduğu için tabii ki bazı şeyler birbirini etkiliyor ama diğer yanda Ankara'da iç ve dış hatlar beraber isteniyordu, İzmir'de sadece dış hatlar vardır. Konu o kadar birbirinden ayrı idi ki, sistem olarak ayrılıyordu. İzmir ile Dalaman aşağı yukarı hemen hemen aynıydı, zorlanmadık dersek yalan olur. Önceki yaptığınız tasarımı siliyorsunuz kafanızdan, temizliyorsunuz, sonra yenisine başlıyorsunuz. Kopya konusu önemli tabii ama bu biraz yarışmacılığın getirmiş olduğu bir deneyimdir, yarışmacı arkadaşlar ona çok dikkat ederler, özgün olduğunuz zaman birinci olursunuz. Özel olması lazım.
Biriktirdiğiniz dokümanlardaki havaalanları çoğunlukla çelikti herhalde...
Evet, hemen hemen hepsi çelik.
Havaalanı yapılarında çeliğin özel bir avantajı var galiba...
Evet, bu projemizde de mimari konseptimize en uygun malzeme çelikti. Hem biz Adnan Menderes Havaalanı'nda çelik taşıyıcıları hiç kapatmadık, bu çok önemlidir, içeri girişinizde çelik strüktürü görürsünüz. Çelik mimari bir eleman haline gelmiştir. Oradaki çelikler mimari çeliktir.
Bu projeleri başta yabancı mimarlara yaptırma istediği buradan kaynaklanıyor olabilir mi? Havaalanı yapıları çoğunlukla çelik ve Türkiye'de de mimarlar çeliğe biraz uzak duruyorlar...
Belki bu nedenlerden bir tanesi olabilir ama asıl neden daha teknik bir yapı olduğu için, teknolojinin nasıl transfer edileceği düşünülmüş olabilir ama aslında altından kalkılamayacak bir şey olmadığı da göründü işte.
Havaalanları teknik yapılardır dediniz, biraz açalım mı bunu?
Mesela bagaj sistemlerini iyi bilmeniz lazım, bunu bilmezseniz sizin tasarımlarınızdaki biçimlemeniz eksik kalır. İşletim sistemlerini bilmezseniz yapamazsınız. Bilgisayar sistemlerine, işletim sistemlerine hakim olmalısınız. Yani bir çek-in bankosu Türk Hava Yolları'na bağlı olabilir, bir başka sistemde bir çek-in bankosu bütün çek-in işlemlerini yapar, çok önemli bunlar. Şimdi self check-in makinaları çıktı ve çek-in bankoları yeniden şekillenmeye başladı. Bu süreç Adnan Menderesi kazandıktan sonra gelişti. Bu teknolojiiler o kadar hızla gelişiyor ki, çok yakından takip etmeniz, üzerinde çalışmanız, düşünmeniz gerekiyor. Günceli takip edebilmeniz için de havayolunda sık sık uçmanız lazım.
Siz hangi havaalanlarını beğenirsiniz?
Kansai Uluslararası Havaalanı'nın bizim için çok özel bir yeri vardır. Orada çelik kullanımı güzeldir, denizin doldurulması etkileyicidir, bir başka boyutu iskelelerden özel trenlerle yolcuların taşınmasıdır, büyük bir havaalanı, ilgimizi çekiyordu tabii. Avrupa'daki havaalanları çok eski olduğu için çoğu bizim havaalanlarımızdan da kötü durumda.
Bu sizin ilk çelik projeniz miydi?
Hayır, daha önce Antalya Otobüs Terminali yapısı da çelikti. Türkiye'de önemli çelik kullanılan bir yapıdır o da.
O zaman Türkiye'deki çelik mühendislerini, imalatçılarını, sektör firmaları ile tanışıyorsunuz.
Evet. Antalya Otobüs Terminali'nin mesleki kontrolörlüğünü de yapıyordum. Bu çok önemli. Ben hep şantiyedeydim. Sürekli işin başındaydım ve o çeliklerin herhangi bir atölyede yapıldığını gördüm ben, yaptırdım, gayet güzel de oldu. 7500 metrekare uzay kafes yaptık orada. Onu dışında bütün cepheleri çelik yaptık.
Eğitim döneminizde çelikle ilgili bir birikiminiz oldu mu?
Ben Gazi Üniversitesi'nde lisan, ODTÜ'de de yüksek lisans yaptım, çelikle ilgili hiçbir şey yoktu okullarda.
Çevrenizde sizi çeliğe yönlendirecek yapılar var mıydı?
Hayallerim vardı. Bun hayallerim de ancak çelikle gerçekleşebiliyordu.
Çelik projelerinizde zorlandınız mı?
Çeliği bir süre sonra keşfediyorsunuz. Sanayi türü yapı yapacaksanız bir problem yok, onu hemen yapabiliyorsunuz. Mimari çelik yapmaya başladığınız zaman problem başlıyor. Onun imalatında biraz problem olabiliyor.
Nedir bu problem?
Bu aslında betonarmede de böyle sadece çelikle alakalı değil. Zihinsel nesnenin hayata geçerken yaşadığı bir sıkıntıda bahsediyorum. Siz çiziyorsunuz, bir gruba ihale ediliyor o inşaatın yapılması için. Bu işi yapacak olanın yetenekleri çok önemli. Adam size "Benim makinem 3 metre çapında çeliği bükemiyor" diyebiliyor. Ama sizin sisteminiz de buna uygun değil. Sistemi zorlamaya başladığınız zaman da bunun parasal boyutu oluyor, yapılamama durumu oluyor, birtakım problemler çıkmaya başlıyor.
Sizin hayal ettiğiniz detaylar o firma tarafından yapılamıyor olabilir. Onun detayları sizin düşündüğünüzden daha iyi ya da kötü olabilir. Bu kez sizin atölye imalat çizimlerini yapmanız gerekiyor o zaman. İşte bunun farkına varan 4-5 büro vardır zaten. O noktada mühendisiniz, siz, bir tarafta, yanınıza imalatı yapacak firmayı alıyorsunuz, ona imalat detaylarını tarifliyorsunuz, çiziyorsunuz.
Adnan Menderes Havaalanı'nda bu tür problemler oldu mu?
Yaşamaz olur musunuz, mesela tonozu çizdik, şantiyede imalat atölyesi kuruldu, işin omurgası yapılmaya başlandı, benim düşüncem çelik makasların tamaman açıkta kalması görünmesi üzerineydi, imalat atilyesi şantiyeye kuruldu. Mourgası yapılamay başlandı benim düşüncem çelik makasların tamamen görülmesi üzerineydi, bağlantı elemanlarını narin ve ince düşündüm, onlar ne kadar ince olursa benim çelik elemanlarım o kadar dominant duracak. Atölyeye gidip bir baktım kalın kalın borular yapmışlar. Dağıtmak istedim oraları ama bir şey yapamıyorsunuz, bir hesap kitap yapılıyor, onların kalın olması gerekiyor. O zaman kendinizi yeniden sorguluyorsunuz, bu kalın olduğu zaman ben ne yapabilirim diye düşünmeye başlıyorsunuz. O zaman biz de onların boylarını artırırız, çaprazları biraz daha yukarıya koydururuz ve istediğimiz etkiyi yine yakalarız dedik. İşte bu süreçten başlıyoruz. Bu süreci takip ettiğiniz zaman yapabiliyorsunuz.
Başka bir özel imalatımız vardı orada, giriş saçağı, çok özel bir imalattır. Mekik şeklinde kolonlarımız vardır. Onları yaptırana kadar neler çektim ben, zordur bunları yaptırmak, hesabını yapmak, imalatını yaptırmak zordur. İmalatçı kadar nasıl yapılacağını mimar bilmezse yapılamayabilir. Bileceksiniz ki yaptırabilesiniz. Kanopi mesela 90 metreye 70 metre, çok güzel bir mekandır. Kaç yıl önce ben bunu Antalya Otobüs Terminali'nde denedim ama başaramadım, döküm çelikten bahsediyorum. Burada bunları, çelikle döktürebildim.
Hem de hızlı da yapıldı. Bu proje çeliğin hemen hemen tüm avantajları gösterdi galiba.
Evet aynen öyle. Türkiye'nin en hızlı imalatı sayılabilir.